TCG Anadolu’nun Mühendislik ve Tasarım Hizmetleri “SAHA İstanbul” Firması Delta Marine’den

 

Türkiye ve Avrupa'nın en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul’un üye firması Delta Marine, dünyanın ilk SİHA gemisi ve Türk donanmasının amiral gemisi olan TCG Anadolu’nun mühendislik ve tasarım hizmetlerini üstleniyor. TCG Anadolu’ya sağladıkları mühendislik ve tasarım hizmetleri hakkında bilgi veren Delta Marine İş Geliştirme Direktörü Dirim Şener, “Türkiye’nin en büyük askeri gemisi; aynı zamanda Türkiye’de yapılmış en büyük gemi olan TCG Anadolu, tıpkı MİLGEM projesi gibi bundan sonrası için bir mihenk taşı olacaktır” dedi.

Uluslararası seviyede askeri gemi projelerinde tasarım alt yüklenicisi olduk

TCG Anadolu’nun mühendislik ve tasarım süreci hakkında önemi bilgiler veren Dirim Şener, şöyle konuştu: “İlk olarak, T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı ve T.C. Deniz Kuvvetleri’nin ortaya koyduğu ihtiyaca istinaden konsept tasarım projeleri çalışmıştık. Sonrasında, daha önce böyle bir gemi henüz Türkiye’de yapılmadığı için; bu tip gemilerin inşasında deneyim sahip firmalarla beraber çalışılmasına yönelik bir karar alındı. Dolayısıyla o projede inşa ihalesine giren tersanelerimiz yurtdışı kaynaklı olarak tasarım desteği aldılar. İhaleyi kazanan Sedef Tersanesi de İspanyol Navantia firmasını tercih etti… Bu tercihte Navantia’nın daha önce kendi donanması için bir gemilik, Avustralya donanması için iki gemilik proje tasarlamış olması etken oldu. Fakat hem yerlilik oranının artırılması bağlamında hem offset anlaşmaları gereği Navantia’nın yerli alt yüklenici arayışı başladığı için bizimle görüştüler. Navantia, İspanya’da birçok tersaneyi de işletmekte olan bir devlet kuruluşudur. Yaptıkları çok detaylı denetimler neticesinde Delta Marine’i tasarım süreçlerinin birçok noktasında destek verebilecek en uygun alt yüklenici olarak belirlediler. Orijinal tasarım üzerinde Deniz Kuvvetleri’nin talepleri ve tersanenin yönlendirmesiyle bazı değişiklikler yapıldı. Böylece TCG Anadolu projesindeki tasarım ve mühendislik işlerinin bir kısmını biz üstlendik ve çalışmalara başladık.”

“Çok önemli deneyimler kazandığımız bir süreç oldu”

Orijinal projenin sahibi Navantia firması olduğu için çalışma standartlarının tamamında Navantia’nın belirlediği kural ve standartlara uyum zorunluluğu olduğunu söyleyen Şener, “Navantia’nın tasarım kurallarını, kullandıkları 3B modelleme ve planlama yazılımlarını öğrendik ve kullandık. İspanya’da yer alan sunuculara yüksek güvenlikli şifreleme cihazları vasıtasıyla sürekli bağlantı kurarak çalıştık. İlk dönemde bazı eğitimleri ekiplerimizi İspanya’ya göndererek gerçekleştirdik. Uzun, yorucu ve aynı zamanda teknik ve idari bakımdan önemli deneyimler kazandığımız bir süreç oldu” dedi. Çalışmaların 3.5-4 sene sürdüğünü ifade eden Şener, sürecin 2020 yılında sonlandığını ve yaklaşık 65-70 kişilik bir mühendis ve tekniker grubuyla ile çalışıldığını belirtti.

 

 

“Yeni projelere adayız”

Şener, “Bizim için her bakımdan çok öğretici bir proje oldu” diyen Şener, “Geçmişte E-Sınıfı Eğitim Botları, SAR-35 Sahil Güvenlik Gemisi, MİLGEM ve Pakistan Denizde İkmal Tankeri projelerinde elde ettiğimiz deneyimler ve TCG Anadolu tecrübesinin üzerine şimdi gerek ülkemizin gerekse yabancı ülkelerin ihtiyaçlarına yönelik birçok askeri gemi projesinin içerisinde yer alıyoruz. Bunlardan bazıları oldukça ileri bir safhaya gelmiş ve devlet kademesinde onay/imza aşamasında bulunan projelerdir. Umuyorum yakında birden fazla yeni projenin duyurusunu yapacağız. Yeni projelere ana tasarımcı kimliğimizle adayız” dedi.

“Çalışmalar, çok kademeli denetim sürecinden geçiyor”

Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Genelde şöyle bir söylem vardır; ticari gemilerde 1 birim iş yapılıyorsa, askeri gemide yaklaşık 4 birim iş yapılmaktadır. Çünkü daha fazla kural, daha fazla kontrol mekanizması ve koordinasyon gereksinimi olmaktadır. Tabi buna bağlı olarak da ortaya çıkan eser de mükemmele yakın hale gelmektedir. Bunu; sadece TCG Anadolu’da değil, MİLGEM’de ve daha sonra Pakistan Denizde İkmal Tankeri projelerinde de deneyimlemiştik. Sonuç olarak tasarımcı olarak; tersanenin, ekipman üreticisinin, gemi sahibinin, klas kuruluşunun, özetle sizin haricinizdeki bütün paydaşların ihtiyacı olan bilgileri, verileri hazırlıyorsunuz. Geminin motorunun kaç kW olması gerektiğine, pervanesinin çapının kaç metre olması gerektiğine, pompasının kapasitesine kadar birçok hususa karar vermektesiniz. Bu veriler elde edildikten sonra ilgililere dağıtılmakta ve hummalı bir çalışma başlamaktadır. Çıkış noktası her zaman müşterinin talebine uygun şekilde hazırlanan tasarımdır. Ardından tersane ve tedarikçilerin iş birliğinde ekipman ve sistemlerin marka-modelleri belirlenir. Tersaneler seçilen ekipman ve sistemleri tasarımcıya iletir ki bunlar tasarımın içerisine entegre edilsin… Entegrasyon onrası tasarım klas gözetimine sunulur ve onay sürecinin sonunda tekrar tersaneye üretim çalışmaları için gönderilir. Gemi inşada çok kademeli gözetim ve denetim süreçleri yer almaktadır. Sektörün her unsuru denizde en ufak bir hatanın bile çok pahalıya mal olacağını bilmeli ve ona göre davranmalıdır. Bu bağlamda bizim “Delta Marine” olarak övündüğümüz şey; performansını yerine getiren, toplam sahip olma maliyeti optimize edilmiş, farklı deniz koşullarında güvenli ve eksiksiz operasyon yapabilme kabiliyetine sahip ve aynı zamanda içindeki yolcu ve mürettebata konforlu bir seyir imkânı sunan bir ürün ortaya çıkarmaktır.”

“TCG Anadolu, bundan sonrası için bir mihenk taşı olacaktır”

“Biz gemi tasarım süreçlerini bir kademe öteye götürerek kendi bünyemizde önemli tasarım faktörlerinin bilgisayarlı simülasyonlarını yapabilme ve hatta bu simülasyonları gerçekleştiren yazılımları geliştirme yetkinliğine sahibiz” diye konuşan Şener, sözlerini şöyle noktaladı:

“Artık bu konuda yurtdışına bağımlı değiliz. ‘Hem maliyeti optimize edelim hem de geliştirdiğimiz kabiliyetleri ve verdiğimiz hizmetleri özgün yeteneklerimizle güvenli bir şekilde verelim’ diyerek bu yazılımları geliştirebilir hale geldik. Ülkemizin klaslama ve gözetim kuruluşu olan Türk Loydu’yla da iş birliği içerisinde çalışıyoruz ve Türk Loydu’nun gemi yapısal tasarım boyutlandırma yazılımlarının geliştiricisiyiz. Ayrıca dünya denizlerinde yüzlerce gemide kullanılmakta olan DeltaLoad markalı gemi yükleme yazılımımız var. Bu hususta son yıllarda Ar-Ge çalışmalarına yoğun bir yatırım yapıyoruz ve mühendislerimizin yetişmesine katkı veriyoruz. Son olarak TCG Anadolu’ya dönecek olursak, bu gemi dünyanın ilk SİHA gemisi ve Türk donanmasının amiral gemisidir. MİLGEM ile başlayan süreçte kendi mühendislerimizle, kendi işçimizle, kendi bilgi ve deneyimlerimizle askeri gemi inşa edip kullanabilir hale gelmemizin en görkemli göstergesidir. Bununla da yetinmiyoruz ve askeri gemi alanındaki özgün birikimlerimizi yurtdışına ihraç ediyoruz. Bu anlamda, MİLGEM’den sonra TCG Anadolu da yeni bir mihenk taşı olacaktır. Ek olarak gemi boyutu ve karmaşıklık bağlamında da bundan daha ileri seviye bir gemi bulmak çok zordur. Böyle bir eseri ortaya koyabilen bir ülke, bunu tekrarlayabilir ve daha iyisini de yapabilir demektir.”