Birçok sektörde olduğu gibi savunma sanayinde de üretim alanının olmazsa olmazı CNC takım tezgahları, yurt dışından ithal edildiğinde satın alınan ülkenin izni dışında hiçbir alanda kullanılamıyor. Tezgâhın yerini 10 metre kaydırmak için bile üretici ülkenin aranıp izin alınması gerekiyor. Hatta, makine belli aralıklarla üretici tesisle iletişim kuramadıysa kendini kilitliyor; gerektiğinde GPS gibi çeşitli yöntemlerle de takip edilebiliyor. Dolayısıyla, savaş riski gibi durumlarda ülkeler, kendi imalat sektörünü kullanamaz hale geliyor. Günümüzde bunun en yakın örneğini Rusya olarak verebiliriz. Ukrayna savaşında, neredeyse tamamı ithal olan askeri ve sivil CNC takım tezgahlarını kullanmada sorun yaşadığından, Türkiye ve diğer ülkelerden CNC kontrol seti talep ettiklerini söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Milteksan CNC Teknoloji ve Kontrol Sistemleri Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Onur Tunçer, yerli CNC takım tezgahlarının önemini ve Milteksan’ın Türkiye’deki sektörü yerlileştirmek adına attığı adımları anlattı.
“CNC’leri en basit parçasına kadar tamamen yerlileştiriyoruz”
CNC takım tezgahlarının torna, freze gibi imalat sürecinde akla gelen her aşamayı gerçekleştiren makinelerin beyin ve sinir sistemi olarak tanımlanabildiğini söyleyen Prof. Dr. Onur Tunçer, “Milteksan CNC setinde; yerli kontrolcü, endüstriyel bilgisayar, yerli ve milli geliştirilmiş bir yazılım ile yerli servo motorlar ve yerli servo motor sürücüleri bulunmaktadır. Özetle yapılan ürün, Milteksan’ın bütün imalat sektörünün beynini ve sinir sistemini yaptığı anlamına gelmektedir. Bütün bu katmanlara hakim olabildiğimiz için tamamen yerli CNC’leri üretebilmekteyiz. Büyük ortaklarımızdan Akın Metal, SMB markasıyla servo motor ve sürücü üretimi yapmaktadır. Biz bu motorları Milteksan’a uyumlandırdık. Böylece yerli CNC’leri tamamen özgürleştirdik” diye konuştu.
“Savaş zamanı en büyük risk, üretici ülkelerin sistemleri kilitleyebilmesi”
CNC takım tezgahları ithal edildiğinde; savunma sanayinin kalbini oluşturan bu sistemlerin, savaş gibi kritik durumlarda tamamen kilitlenebileceği tehlikesi olduğunu aktaran Prof. Dr. Tunçer, şöyle konuştu: “Türkiye’deki tezgah üreticileri şu anda bunu herhangi bir yurtdışı firmasından almakta ve tezgahını üretmektedir. Bunu yapabilmek için bile (hem askeri hem sivil kullanımlı) tezgahı, aldığı ülkenin savunma bakanlığından, bu tezgahı savunma sanayinde kullanmayacaklarına dair izin almaları gerekmektedir. Bu da birtakım gecikmeleri beraberinde getirir. Bununla birlikte 3 eksene kadar prizmatik parçaları işleyebilir ancak 4 ve 5 eksenli sistemlerde durum değişmektedir. Örneğin savunma sanayinde 3 eksen yetmemektedir. 4-5 eksenden itibaren tezgahları satın alsanız bile aslında satın alan da nihai sahibi olamaz. Yani bir yere koyduğunuz bir tezgahı 10 metre yana koymak için yurtdışını arayıp izin almanız gerekir. O tezgah taşındığı zaman kendini kilitlemektedir. Ayrıca belli aralıklarla kontrolcüyü üreten tesisle iletişim kuramadıysa yine kendini kilitlemektedir. Tamamen belli bir networke bağlı şekilde çalışmaktadır. Böylece bir savaş durumunda kendi sahip olduğunuz tezgahları çalıştıramaz duruma gelirsiniz. Örneğin günümüzde Rusya bu durumu yaşamaktadır, özellikle sivil endüstrisi bu durumdan çok fazla etkilenmiştir. Çalıştıramadıkları çok sayıda tezgah vardır, bu nedenle Türkiye’deki tezgah üreticilerinden çok sayıda talepte bulunmuşlardır. Türkiye’deki tezgah üreticileri de onların bu taleplerini karşılayamamıştır; çünkü tezgahlar gerektiğinde GPS gibi çeşitli yöntemlerle de takip edilebildiğinden yabancı menşeili bir kontrolcü seti Rusya’ya ihraç edilemez. Örneğin bir Alman, Japon ya da İspanyol kontrol ünitesi oraya ihraç edilemez, aslında bunu tam olarak almış gibi değil kiralamış gibi olursunuz. Bu satın alma sizin imalat kabiliyetinizi bitiriyorsa, bu alanda dışa bağımlıysanız gideni yerine koymanız mümkün olmaz. Bu da savaşların kazanılmasını engeller.”
“Milteksan 5 Eksen Projesi, 2024’te bittiğinde tamamen özgürleşeceğiz”
Milteksan, “5 Eksen Projesi”ni 2024 yılında tamamladığında; yerli ve milli imkanlarla akıllı makinaların üretilmesini sağlayacak bu proje sayesinde Türkiye’nin yüzde 100 özgürleşeceğinin altını çizen Prof. Dr. Tunçer, “Ancak şu anda tabii bu yılın 2. yarısında öncelikle pazarın çok daha büyük bir kısmını kapsayan 3 eksenle başlıyoruz çünkü pazarın sadece yüzde 5’i askeri ve çok hassas 5 eksen tezgahları istemektedir. 3 eksende daha az hassasiyet gerektiren çok daha büyük bir pazar var. Önce onların ihtiyaçlarını karşılamamız gerekmektedir. Adım adım en üsttekilere doğru yol almamız gerekir. Sonucunda yüzde 100 yerli olacak. Endüstriyel bilgisayarın herhangi bir kart seviyesindeki tasarımından yazılımın bütün kaynak koduna kadar, servo motorların imalatından sürücü devrelerine kadar tamamen Milteksan’ın üretimi olacak. Dolayısıyla bizim yurtdışı hiçbir bağımlılığımız kalmamış olacaktır” dedi.
“Amerika, Japonya, Almanya, İspanya, Çin ve Tayvan arasında olacağız”
İhracat yapıldığında Türkiye’nin taraf olduğu bazı anlaşmalar gereği hangi ülkelere izin verildiğini T.C. Savunma Bakanlığı’na sormaları gerekeceğini söyleyen Tunçer, projeler bitip ihracata başladıklarında ise Türkiye’nin de Amerika, Japonya, Almanya, İspanya, Çin ve Tayvan’ın arasında olacağını belirtti.